CAFE ROTA

Olağan Şüpheliler Filmi – Yorum Ve Analiz

Dikkat spoiler içerir. Merhabalar filmseverler, bugün sizlere arkadaşlarınızla beyin fırtınası yapabileceğiniz, soluksuz izleyeceğiniz ve sonunda sizi dumura uğratan bir filmden bahsedeceğim: Olağan Şüpheliler.  Bu film son zamanlarda izlediğim en iyi filmler arasında yerini aldı. Gerilim-Gizem kategorisinde yer alan bu film, beş tane şüphelinin sorgu için polisler tarafından sorguya alınmasıyla başlıyor. Polisler içi silah dolu kamyonun kaçırılmasıyla birlikte uyuşturucu dolandırıcılık gibi suçlar başta olmak üzere sabıkalı beş “olağan şüpheliyi” nezarete kapatıyor. Bu beş kişi daha sonrasında uyuşturucu kaçakçılığı işi için birlik olup plan kurmaya başlıyorlar. Ancak film ilerledikçe işlerinin bundan çok daha farklı olduğunu anlayacaklar. İlk başta klasik ”Katil kim?” filmlerine benziyor gibi görünse de onu benzersiz kılacak detaylar filmin sonunda saklı. O detaylardan birazdan bahsedeceğim.

Keyzer Soze’nin İntikamı

Dean Keaton– kendisi eski sabıkalı bir polis memuru- bu kaçakçılık işine Verbal Kint tarafından ikna edilerek giriyor. Verbal Kint topal ve yarı felçli olduğu için Dean Keaton ona film boyunca daha çok güvendiğini hissettirmişti izleyenlere. Aslında basit bir uyuşturucu işi yapacaklarını düşünen adamlarımız çok geçmeden yanıldıklarını anlıyorlar. Keyzer Soze denilen herkesin korktuğu ama gerçek olup olmadığı bile bilinmeyen efsanevi adamımızın, avukatı David Kujan, Soze’nin geçmişte işlerini bozdukları gerekçesiyle son bir iş olarak büyük bir gemide saklanan uyuşturucuları Soze’ye teslim etmeleri gerekiyor. Gemi yağmalanıyor ve geminin içindeki adamlar öldürülüyor ancak şoke eden bir olay fark ediliyor. Geminin içinde uyuşturucu yok! Bu gemi polisler tarafından içindeki insanların neredeyse tamamı öldürülmüş bir şekilde bulunuyor. İçlerinden sadece iki adam hayatta kalıyor. Biri gemide görevli Macarlı adam Arturo Marquez diğeri de Verbal Kint…

 

Manipülasyon Ustası Verbal

Verbal filmin en başından beri sadece film içindeki karakterleri değil, izleyenleri de manipülasyona uğratmayı başardı. İki hayatta kalan adamdan biri olduğu için –diğeri komada- polis sorgulamasındaki Verbal’ın anlattıklarıyla izliyoruz filmi. Filmin anlatıcısı olarak bizlerle yakınlık kurdu ve aslında kendini diğer dört adamdan çok daha masum gösterdi.

Filmin sonuna kadar onun topal ve ellerini dahi kullanamayan bir adam olarak biliyorduk filmin sonunda sadece rol yaptığını öğrendik! Bütün bu işlerin sorumlusuydu. Bu planı yaparken ki amacı onu teşhis edebilecek olan insanları öldürtmek ve izini kaybettirmekti buna birlikte yola çıktığı dört adam da dâhil. Bunu kendisinin de filmde söylediği bir replikle yapıyor:  “Şeytanın en büyük hilesi aslında var olmadığına inandırmaktır.” Kendisinin bunları yapacak kabiliyette olmadığını gösteriyor ve “var olmadığına” inandırıyordu. Keaton’ın suçlu olduğunu düşünen polislere karşı inanılmaz bir dirençle Keaton’ın öldüğünü savunuyor ve işlerde asla önderlik yapmadığını iddia ediyordu. Polisken bile yasa dışı işlere karışan Keaton’ı bu kadar koruması manipülasyonları için gerekliydi çünkü kimse bu kadar saf bir adamdan şüphelenmezdi.

Verbal’ın Anlattığı Olaylar Doğru Mu?

Bunun cevabı aslında tartışmaya çok açık. Çünkü final sahnesinde Verbal’ın anlattığı olayların birçoğunun kurmaca olduğunu düşünebiliriz. Guatemala’da kahve topladığını polis panosundaki yazıdan uydurmuş, Kobayashi ismini de kahvenin alt kısmında yazan isimden almıştı. Ancak Kobayahi diye bir adamın gerçek olduğunu finalde görüyoruz. Bu da bizi diğer bir soruya yöneltiyor. Anlattıklarının ne kadarı doğru?  Ben filmi izledikten sonra geriye dönüp önemli kısımları tekrar inceledim ve bu sorunun cevabını aradım. Aklımda Verbal’ın sürekli tekrar ettiği “Ben gammazcı değilim.” Lafları dikkatimi çekti. Anlattığı olayların doğru olduğunu ancak isimlerin yanlış olduğunu düşünüyorum. Ancak çoğu yanlış da olabilir. Burada film bizi düşünmeye itiyor. Ve sizi ister istemez bu filme hayran kalıyorsunuz.

The Usual Suspects (1995) Ending Scene - YouTube

Verbal, Keyzer Soze Mi?

Olağan Şüpheliler filminin asıl sorusu aslında Kayzer Soze’nin gerçek mi? Gerçekse Verbal olup olmadığı bana kalırsa. Filmde Keyzer Soze’ nin Verbal olduğunu düşünmemizi sağlayacak birçok ipuçları verilmiş. Film en başında, geminin patlamadan önceki küçük bir kesiti veriliyor. Keaton Verbal’a “Ayaklarımı hissetmiyorum.” Diyor ve saati soruyor. Keyzer Soze altın saatine bakıp, saati söylüyor ve sigarasını yakmak için bir kibrit yakıyor.  Aslında bu basit gibi gözüken sahne, filmin sonunda Verbal’ın karakoldan kibrit ve altın saatini alırken görülmesiyle şüphelerimizi kesinleştiriyor. Keaton’ın “Ayaklarımı hissetmiyorum.” Lafı da Verbal’ın topal numarası yapmasına bir gönderme olarak düşünülebilir.

 

The Usual Suspects Ending: Everything Leading Up To That Big Reveal - CINEMABLEND

 

Bir diğer bakış açısı ise Verbal’ın Kayzer Soze olmadığının, onun alelade biri olabileceği yönünde, Verbal olayları komisere anlatırken geminin önündeki halatların orada saklandığını ve Keaton’ın öldürüldüğünü iddia ediyordu ancak diğer hayatta kalan adam komadan çıkıp Kayzer Soze diyerek Verbal’ı tarif ediyor. Film bize en çok bu kısımda Keaton’ı öldürenin aslında Verbal ve dolayısıyla Verbal’ın Kayzer olduğunu düşündürüyor. Aslında bu kadar çok ipucunu film biz Verbal’ın Keyzer Soze olduğunu düşünelim, diye yapmış olduğu bir oyun da olabilir. Başında ve sonunda verilen gemi sahnesinin her ikisinde de  Verbal’ın saklandığını iddia ettiği halatlara “zoom” yapılıyor. Bu da Verbal’ın başından beri orada saklandığına dair işaret olabilir. Bir diğer kafamı kurcalayan şey ise olayların açıklığa kavuştuğu final sahnesinde bile Keaton’ı öldüren kişinin-Kayzer Soze’nin- yüzü gösterilmiyor. Yani orada Verbal’ın yüzü gösterilseydi bütün bu tartışmalar boşuna olurdu.

Bu efsane filmi eminim her izlediğimizde farklı ipuçları bulacağız ve farklı bir bakış açısından bakacağız. Eğer kafanızı karıştıracak, arkadaşlarınızla tartışıp, yorumlayabileceğiniz bir film arıyorsanız. Olağan Şüpheliler tam olarak sizin için yapılmış bir film. İzleyecek olanlar için iyi seyirler dilerim 🙂

 

Görsel Kaynağı: https://img.cinemablend.com/filter:scale/quill/9/2/0/d/0/c/920d0ce28880a7f02ce66cf52a3e01ad1e3e059f.jpg?mw=600

düş kapanı

Öğrenecek ne kadar çok bilgi, okunacak ne kadar çok kitap, izlenecek ne kadar çok film var... Okumak, izlemek, öğrenmek en büyük tutkum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu