Helios kimdir?
Güneş’in kişileştirilmesi olan Helios, Hyperion ve Theia‘nın titan soylu oğludur. Kardeşleri şafakla ilişkilendirilen Eos ve ay ile ilişkilendirilen Selene‘dir.
Helios Tasvirleri
Helios, güneşin kendisidir. Günlük olarak gökyüzünde dört atlı bir savaş arabası sürer. Antik inanışa göre her sabah Şafak’tan hemen sonra Gürcistan’dan yola çıkıp gökteki yörüngesine girer. Akşam olunca da Okeanos ırmağına dalar. Diğer bir ifadeyle her gün güneşi gökyüzüne taşır.
Güçlü, kuvvetli ve çok yakışıklı bir genç olarak canlandırılır. Tasvirlerde başı ışınlarla çevrilir. Gün doğumundan gün batımına kadar her gün gökyüzünde yolculuk eden Helios, Mitolojide yeryüzünde olup biten her şeyi gören ve duyan olarak geçer. Helios’un dört atlı arabasını (bazen kız kardeşlerinin eşliğinde) sürdüğü tasvirleri, Yunan sanatında en çok karşılaşılan sahnelerden birisidir. Homeros şöyle yazar: “Arabasına binerken, insanlara ve ölümsüz tanrılara ışık saçar ve altın miğferinden gözleriyle delici bir şekilde bakar. ”
Sık Sık Apollon ile karıştırılmıştır. Roma Dönemine gelindiğine adı ‘’Sol’’ olmuştur.
Helios’un Evlilikleri ve Çocukları
Helios, Okeanos ile Tethys‘in kızı Perseis‘le evlenir, birçok çocuğu olur. Büyücü Kirke, Kolkhis kralı Aietes, Minos’un karısı Pasiphae, Medeia‘nın eliyle öldürülen Perses.
Ayrıca diğer birçok erkek tanrı gibi birkaç ilişkisi daha olmuştur. Bunların en ünlüleri arasında Klymene, Rhode ve Leucothoe’yu sayabiliriz. Poseidon’un eşi Amphitrite’den veya Aphrodite’den olma kızı nymphe Rhode Rodos adasındaki Helios kültünün başlıca sebebidir. Rhode için Rodos adasının kişileştirmesi diyebiliriz. Helios ve Rhodos’un; Electryone adında bir kızı ve yedi oğlu olmuştur.
Ayrıca Okeanidlerden Klymene’den Phaethon adında bir de oğlu ve Heliades olarak anılan kızları vardır.
Helios’un Atları
Mitolojiye göre atları her sabah Eos (şafak)hazırlar. Helios bugünkü Gürcistan’dan başlayan yolculuğunu Okeanos’un batı ucunda sonlandırır. Gece olduğunda yolculuğun başladığı doğuya dönmek için Okeanos’u geçmesi gerekir. Bunun için demirci tanrı Hephaistos ’un altından yaptığı tekneyi kullanır. Başlangıçta “ateşli atlar” olarak tanımlanan Helios’un dört atı daha sonraları şu isimleri alır: Pyrois “ateşli olan”, Eous “şafağa ait”, Aethon “yanan”, ve Phlegon “yanan”.
Helios’un Mitolojik Hikâyeleri
Ovidius ‘Dönüşümler’ kitabında yer alan bir hikâyede; Helios oğlu arabasını bir günlüğüne ödünç alması için Phaethon’a izin verir. Tecrübesiz olan Phaethon arabayı kontrolden çıkarır. Tüm dünyayı ateşe vermemesi için Zeus tarafından bir yıldırımla öldürülmek zorunda kalır.
Phaethon’un kız kardeşleri Heliades, erkek kardeşlerinin ölümünün yasını uzun süre yaşarlar. Öyle ki sonunda gözyaşları kehribara ve kendileri de kavak ağacına dönüşür.
Rodos’un Doğuşu
Antik şair Pindar, tanrılar yeryüzünü paylaştığı sırada Helios’un orada olmadığını, hiçbir şey almadığını anlatır. Zeus bölüşmeyi tekrar yapmayı teklif eder. Helios, denizden yükselmek üzere olan yeni bir ada gördüğü için bu teklifi reddeder. Böylece Helios, Zeus’un da onayı ile denizden yeni yükselen bir ada olan Rodos’u alır. Denizden yükseldikten sonra onunla yatar ve yedi erkek bir kız çocukları olur. Rodos’u burada adanın kişileştirmesi olan bir nymphe olarak düşünebiliriz.
Bu birliktelikten olan erkek çocuklar çok geçmeden hem güç hem de bilgi bakımından tüm insanları geride bırakır. Rodos’un şehirlerine isimlerini verir ve yönetirler.
“Rodos Heykeli : Dünyanın Yedi Harikası” başlıklı yazımıza göz atmak ister misiniz?
Afrodit ve Ares İlişkisi
Gün doğumundan gün batımına kadar her gün gökyüzünde yolculuk eden Tanrı, günün büyük bir bölümünde olup biten her şeye tanık olur.
Aphrodite‘nin Ares ile ilişkisi de bu tanıklıktan nasibini alacaktır. Ares geceleri demirci tanrı Hephaistos ile evli olan Afrodit’in yanına gelir ve beraber olurlar. Herşeyi gören Helios’a ve Hephaistos’a yakalanmamak için de kapıya bir bekçi koyarlar. Böylece nöbetçi güneş doğmadan onlara haber verecektir.
Ares yine bir gece Afrodit’in yanına gelir. Zamanın nasıl geçtiğinin farkına varmazlar. Güneş doğunca Ares ve Afrodit’in yasak aşkı ortaya çıkar. Çünkü nöbetçi de uyuyakalmıştır. Olup biteni gökyüzünden gören Helios Hephaistos’a haber verir.
Demirci tanrı Hephasitos çelikten daha sağlam bir ağ örer ve yatağının üstüne gerer. Hephaistos gittiğinde Ares Afrodit’in yanına gelir. Yatağa girdiklerinde ağ üzerlerine kapanır. Hephaistos geldiğinde eşi Afrodit ve Ares’in rezilliğini tanrılara ve tanrıçalara gösterip onları rezil etmek için Olympos tanrı ve tanrıçalarını davet eder. Tanrı ve tanrıçalar onları ağ içinde gördüklerinde kahkahalar içinde alay ederler.
Afrodit bu olayın üzerine o zaman Clytie ile ilişkisi olan Helios’dan intikam almak ister ve bu nedenle Helios’u Pers kralı Orchamus ve Eurynome’nin kızı Leucothoe’ya Helios’u delice aşık eder.
Helios’u tkıskanan Clytie, babası Orchamus’un kulaklarına gidene kadar Leucothoe’nun iffetsiz olduğu hakkında iftiralar ortaya atar. Kral kızını bulur ve toprağa diri diri gömer. Helios onu topraktan çıkarıp sıcaklığıyla canlandırmaya çalışsa da başaramaz. “Hiçbir şey seni gökyüzüne ulaşmaktan alıkoyamaz,” diye haykırır ve Leucothoe’yu buhur ağacına dönüştürür.
Clytie, aşkını geri kazanmayı umsa da büyük nefretini kazanmayı başarmıştır. Uzaklarda yapayalnız oturarak ve yüzünü sürekli Güneş Tanrısı’na çevirerek üzüntü içinde yaşamaya başlar. Sonuç olarak ölür ve çiçekleri gün boyunca güneşi takip eden kediotuna dönüşür.
Diğer Mitlerde Helios
Günes Tanrısı Demeter‘e kızı Persephone‘nin Hades tarafından kaçırıldığını söyleyen kişidir. Çünkü o sırada gökyüzünde olup biten her şeyi izlemektedir. Kızını aramaktan bitkin düşen Demeter Tanrı sayesinde öğrenerek Olympos’a Zeus’a hesap sormaya gider.
Torunu Medea, çocuklarını öldürdükten sonra, Korinth’ten kaçabilmesi için savaş arabasını ona ödünç verir. Diğer bir hikâyede Herakles’e Okyanus nehrini geçmesi için yardım eder.
Odysseus’ta Helios
Truva Savaşı‘ndan dönen Odysseus ve hayatta kalan mürettebatı, Güneş Tanrısı için kutsal olan Thrinakian adasına çıkar. Açlıktan Odysseus’un adamları Helios’un sığırlarından bazılarını öldürüp yemeye karar verir. Bu duruma öfkelenen Helios, Zeus’a şikâyet eder. Bunun üzerine Zeus, Odysseus’un gemisini yok eden şiddetli bir fırtına gönderir ve Odysseus’un dışındaki tüm adamlarını öldürür. Çünkü bir tek Odysseus sığırlara dokunmamıştır.