Ermenistan ile Türkiye neden düşmanlar? Bildiğiniz, bilmediğiniz tüm yönleriyle Ermenistan ve Türkiye arasındaki bitmek bilmeyen karışıklığı bir güzel derliyorum.
Söz konusu Türkiye ile Ermenistan olduğunda akla ilk gelen şey “Sözde Ermeni Soykırımı” ‘dır. Dünya genelinde bazı ülkelerin “Ermeni Soykırımı” olarak adlandırdığı şeyi biz ülkemizde “Sözde” olarak tanımlıyoruz. Çünkü sözü edilen soykırım; soykırım suçu kriterlerini barındırmıyor, uluslarası hukuk karşısında ise soykırım olmadığı yönündedir. Türkiye’nin uluslararası hukuk karşısında soykırım suçu ile yargılanamamasının altında yatan tek sebep; sözü edilen soykırımın fiilen bir soykırım olarak yaşanmayıp, sözde kalmasıdır. Bir diğer önemli konu ise iki ülke arasında yaşanan bir savaşta yaşananların soykırım niteliği taşıyıp taşımaması konusu siyasete ait bir konu değil aksine tarihi bir konudur.
Yalnızca Türk tarihçilerinin değil, Dünya tarihçilerinin de yazmış olduğu yazılı tarihimizde “Ermeni Soykırımı” tarihi olarak belgelenememektedir. Ermeni Diasporasına “Sözde Ermeni” soykırımı denmesinin altında yatan haklı sebepler bunlardır.
Olayların Başlangıcı: 1915 Ermeni Tehciri neden gerçekleşti?
24 Nisan 1915 günü, yani Ermeni diasporası ve Ermenistan Cumhuriyeti’nin bir tür “seçilmiş travma” olarak ilan ettikleri gün, İstanbul’da, Hükûmet, Osmanlı Ermeni Komiteleri liderlerini “düşman orduları lehinde askeri faaliyetlerde bulundukları” gerekçesiyle tutuklamıştı.
İstanbul’da Fransız Elçiliği tarafından hazırlanan 25 Nisan-1 Mayıs 1915 arasındaki istihbarat notlarında şu ifadeler yer almaktadır:
-Rus donanması İstanbul Boğazı’nın Karadeniz girişindedir .
-İngiliz ve Fransız donanması Çanakkale Boğazı girişine saldırmaktadır.
-Kafkasya Cephesinde Ermeniler, Rus ordusuyla birlikte Türklere karşı savaşmaktadır.
-Erzurum bölgesinde, özellikle Van’da Ermeni çeteleri, Türklere karşı savaşmaktadır.
-Osmanlı başşehrinde Ermeni komitelerinin liderleri tutuklanmıştır.
-Osmanlı hükûmetinin bu baskısı, Zeytun (Maraş) ve Kafkasya Cephesinde Ermenilerin tutumundan kaynaklanmaktadır.
-Osmanlı Harp Divanı Başkanına göre; ülke dışındaki Ermeni Komiteleri, Doğu Anadolu’da altı vilayette ayaklanma hazırlığındadır.
– Türk-Ermeni ihtilafının en şiddetli tartışma alanı, 1915 yılında ve sonrasında etkili propagandalarla karartılmıştır.
Asıl konu Ermeni Soykırımı değil
Ermeni Soykırımı Türkiye’ye dayatılan, kabul edilmesi halinde altında çok daha derin amaçların gizli olduğu bir tuzaktır. Konuyu daha net anlamak için öncelikle Büyük Ermenistan İmparatorluğu nedir? Bunu anlamakla işe başlamalıyız. Ermeni Diasporası’nın altında yatan çok dile getirilmeyen ancak asıl gaye olan Büyük Ermenistan hayalidir.
Günümüzde bu hayal Ermenistan’da devlet okullarında, çocuklarına kadar aşılanmaktadır. Ülke genelinde Türkiye’ye karşı oluşan bu kinin sebebi, sistematik olarak bu ideolojinin yaşatılmasıdır.
Nedir Büyük Ermenistan?
Büyük Ermenistan M.S. 60 ile 400 yılları arasında Ermenistan’ın en yükselişte olduğu dönemlerde; Erivan’dan Ağrıya, Ağrıdan bugün Gürcistan ve Azerbaycan topraklarını da içine alan genişlikte bir imparatorluk idi. Ermeniler günümüzde dahi bu toprakları İşgal edilen topraklar olarak nitelendirmektedir. Dolayısıyla Ermeni Diasporası sözde ermeni soykırımının Türkiye’nin kabul etmesi halinde Türkiye’nin doğusundan tazminat olarak toprak talep etme hayali kurar.
1600 yıllık meşru hak mı olur?
Büyük Ermenistan’ın üzerinden tam olarak 16 asır geçti. 1600 yıl sonrasında dahi bugün iki ülke halen 1600 yıl öncesinin toprakları üzerinden karşıtlık yaşıyor. Uluslararası hukukta elbette 1600 yıllık bir meşrutiyetin yeri yok. Kısacası bugün Ermenistan’un hayalini İtalya kuruyor olsaydı, tüm Sovyet toprakları üzerinde hak iddia edebilirdi. Nitekim bundan 1600 yıl önce bugün Sovyetler topraklarını kapsayan alanda, o tarihlerde Roma İmparatorluğu yer alıyordu. Uluslararası hukuk çerçevesinde meşru olmayan bir hayalin sonucu olarak devam eden bu karşıtlık, çözülmesi mümkün görünmüyor.
Görsel Kaynağı: Oltulu.net
Editör Notu: Osmanlı’dan bağımsız bir Cumhuriyet olarak kurulan ülkemiz, Uluslararası düzeyde görüşülen Lozan Antlaşması’nda Osmanlı’ya ait savaş ve tazminat borçlarının ödenmesi kararı alınırken, 1915 yılında sözü geçen Sözde Soykırım tanınmayıp, Lozan Antlaşmasında sözde soykırıma yer verilmemiştir. Lozanda belirtilen tazminatlar Türkiye Cumhuriyeti tarafından ödenmiştir. Lozan görüşmelerine katılan ülkeler İngiltere, Yugoslavya, Rusya, Fransa, Bulgaristan, Yunanistan, ABD, İtalya ve Romanya’dır. Lozan esnasında “Sözde Ermeni Soykırımı” nı tanımayıp, geçmişi ile çelişip, fikir değiştiren ülkeler ABD ve Fransa’dır.
Ermenistan ile Türkiye neden düşmanlar? Eklemek istedikleriniz var mı?