Apollon yada Apollo Antik Yunan mitolojisinde önemli bir tanrıdır. Yunanlılar tarafından müzik, şiir, güneş, ilaç ve kehanetlerin tanrısı olarak görülürdü. Bu yazıda, Apollon’un kim olduğu, neye inanıldığı ve kültür ve sanat üzerindeki etkisi hakkında bilgi verilecektir.
Doğumu ve Ailesi
Apollon’un babası Zeus, annesi ise Leto’dur. Apollon’un annesi Leto, Olimposlu tanrılar arasında yer alan Zeus ile aşk yaşamıştır. Ancak, Leto’nun hamile olduğunu öğrenen Zeus’un eşi Hera, kıskançlıkla dolup taşmış ve Leto’yu rahat bırakmamıştır. Hera, Leto’yu sürekli takip ederek onu doğumu gerçekleştirmesine engel olmaya çalışmıştır.
Leto, doğum yapabileceği bir yer ararken, kimsenin olmadığı küçük bir adacığa ulaşmıştır. Bu adacık Delos adasıdır. Ancak, adanın üzerinde herhangi bir şeyin büyümesine izin verilmeyen bir lanet olduğu için Leto, doğum yapmakta zorluk çekmiştir. Burada ikiz kardeşi Artemis ile Apollo dünyaya gelmiş ve mucizevi bir şekilde adanın laneti kırılmıştır.
Apollo, doğduğu andan itibaren Olimpos dağının en önemli tanrılarından biri olarak kabul edilmiştir. Doğumu sırasında birçok mucize gerçekleşmiş ve doğum sonrası bir hafta boyunca dünyadaki tüm ışıklar sönmüş, sadece Apollon’un doğduğu yerde ışık yanmıştır.
Bu nedenle, Apollon doğum hikayesi ile ilgili olarak, doğumunun mucizevi bir şekilde gerçekleştiği ve doğduğu andan itibaren büyük bir güce sahip olduğu anlatılır. Bu doğum hikayesi, Apollon mitolojisinin önemli bir parçası olarak kabul edilir ve sanat eserlerinde sıklıkla betimlenir.
Apollon’un Güçleri ve Sembolleri
Apollon, kendi adına kurban sunularının yapıldığı Apollon tapınaklarının yanı sıra Olimpos Dağı’ndaki en önemli tanrılardan biriydi. Apollon ayrıca okçuluk, tıp ve genç erkeklerin koruyucu tanrısı olarak da kabul edilirdi. Aynı zamanda müzisyenlerin, şairlerin ve yazarların ilham kaynağı olarak da saygı duyulurdu. Kehanetlerin tanrısı olarak da anılırdı ve Delphi’deki Apollon tapınağı, kehanet merkezi olarak ünlüydü. Apollon’un sembolleri arasında güneş ışınları, yay, ok, laür yaprağı, çıngıraklı tüylü şapka, lir ve tavus kuşu yer almaktadır.
Apollon ‘un Mitolojik Hikayeleri
Apollon hakkında birçok efsane ve hikaye anlatılmaktadır. İşte Apollon hakkında bilinen bazı efsaneler:
Python’un Öldürülmesi
Python, Yunan mitolojisinde, büyük yılanlarla ilişkilendirilen bir yaratıktır. Apollon’un doğduğu yer olan Delos adasındaki Tapınağı ele geçirmiş ve orada hüküm sürmeye başlamıştır. Apollon, bu durumdan rahatsız olmuş ve Python’u öldürmek için harekete geçmiştir.
Apollon, Python ile savaşmak için ilk olarak Tanrıça Athena’dan bir ok istemiştir. Athena, kendisine özgü bir zehirle kaplı bir ok hazırlamış ve Apollon’a vermiştir. Apollon, bu oku kullanarak Python’u öldürmeyi başarmıştır.
Ancak, mitolojide bu olayın farklı versiyonları da vardır. Bazı hikayelerde Python, Apollo tarafından sadece yenilgiye uğratılırken, bazı hikayelerde ise Python, Tanrıça Gaia tarafından yaratılmış bir yaratık olarak, Apollo tarafından öldürülmüştür.
Python’un öldürülmesi miti birçok sanat eserinde, şiirde ve edebi eserde yer alır. Aynı zamanda, Python ismi günümüzde bir programlama dili olarak da kullanılmaktadır ve bu dilin ismi, bu mitolojik yaratıktan esinlenilerek konulmuştur.
Marsyas’ın Kaderi
Marsyas, Yunan mitolojisinde ünlü bir flüt çalan satir olarak bilinir. Hikaye şöyle başlar: Marsyas bir gün kırlarda dolaşırken Tanrıça Athena’nın lanetlediği bir mızıka bulur. Okadar güzel çalmaktadır ki kibre kapılıp müziğin tanrısı Apollon’a meydan okur. Apollon onunla müzik yarışmasına girmeye karar verir. Yarışmanın galibi, istediği her şeyi yapma hakkına sahip olacaktır.
Müzik yarışması başlar ve her iki müzisyen de harika performanslar sergiler. Bu yarışmada kral Midas’da hakemlik yapmaktadır. Apollon ve Marsyas’ın oyları eşit çıkar. Apollon’un aklına bir kurnazlık gelir ve çalgıları tersten çalmayı teklif eder. Apollon’un çalgısı tersten çalınabiliyorken mızıka çalınmamaktadır. Böylece Tanrı galip gelir ve Marsyas’ı cezalandırır. Ayrıca Apollon kral Midas’ı da bu müziği güzel bulan kulak eşşek kulakları olmalı diyerek cezalandırır. Ve kulaklarını eşşek kulağına çevirir.
Apollon, Marsyas’ın bedenini bir ağaca bağlar ve derisini yüzmeye başlar. Marsyas acı içinde inlerken, Apollo onun derisini tamamen yüzerek ölümüne neden olur. Bu olayın ardından Apollo, kibirinin sonucu olarak pişman olur ve her yıl Marsyas’ın anısına bir festival düzenlenmesini emreder.
Mitolojide, Marsyas müziği simgelerken, Apollo ise sanatın diğer bir yönü olan güzelliği temsil eder. Bu hikaye, müzik ve sanatın farklı yönlerini bir araya getirirken, aynı zamanda insanın kibirli olması ve kendini aşırı beğenmesinin sonucunda başına gelebileceklerin bir örneği olarak da anlatılır.
Marsyas ve Apollo arasındaki müzik yarışması, tarihteki en ünlü yarışmalardan biridir. Ayrıca bu hikaye, birçok sanat eserinde ve edebi eserde konu edilmiştir.
Daphne’nin Dönüşümü ve Defne Ağacının Hikayesi
Daphne ve Apollon miti, Yunan mitolojisinde yer alan bir aşk hikayesidir. Hikayeye göre, Apollo güneş tanrısı ve okçuluk, müzik ve şiir gibi alanlarda uzmanlaşmış bir tanrıdır. Daphne ise Yunan mitolojisinde ağaçların tanrısı olan Peneus’un kızıdır ve avcılık ve doğa ile ilgilidir. Bununla birlikte, Artemis de avcılık ve doğa ile ilgili bir tanrıça olduğu için, Daphne’nin avcılık yetenekleri Artemis tarafından sevilir ve onun koruması altındadır.
Bir gün Apollon, Daphne’yi görür ve ona doğru koşar. Ancak Daphne, Apollon’un aşkını reddeder ve kaçar. Apollon onu yakalamak için peşinden koşmaya başlar. Daphne babası Peneus’a kendisini kurtarması için yakarır.
Peneus, kızının isteğini kabul eder ve Daphne’yi bir ağaca dönüşür. Apollo, Daphne’nin dönüşümüne kahrolur ve onu öpmek ister, ancak artık ağaç haline geldiği için sadece dallarını öpebilir. Ve bu aşkın sembolü olarak, Daphne’nin dalları her zaman yeşil kalır.
Bu mitolojik hikaye bize, aşkın farklı formlarını ve insanların isteklerinin bazen ne kadar zorlu olabileceğini anlatır.
Hyacinthus’un Ölümü ve Sümbül’ün Hikayesi
Hyacinthos, Yunan mitolojisinde Apollon’un sevdiği bir delikanlıdır. Apollon ve Hyacinthus, bir gün birlikte disk atma oyunu oynarken, Apollon bir disk fırlatırken, Hyacinthus da onu yakalamak için zıplar. Ancak disk, Hyacinthus’un başına isabet eder. Hyacinthus , başına aldığı darbenin etkisiyle oracıkta hayatını kaybeder. Hyacinthos’un ölümü tanrıyı çok üzer ve o da sevgilisinin kanından kırmızı bir çiçek yaratır. Bu çiçek, yamaçlarda ve kırlarda geniş bir alanda yaygın olan bir tür haline gelir. Hyacinthus’un anısına yaratılan mavi, mor veya kırmızı renkli çiçek bugün sümbül olarak bilinmektedir.
Hyacinthos’un ölümü, Yunan mitolojisinde aşkın acımasızlığına bir örnektir. Apollo’nun çiçeği, aynı zamanda güzelliğin, ölümün ve yeniden doğuşun sembolü olmuştur.
Coronis’in Ölümü
Coronis, Yunan mitolojisinde önemli bir karakterdir. Thessalia bölgesindeki Larissa şehrinin prensesidir ve güzelliğiyle ünlüdür. Ayrıca Apollon’un da sevgilisidir.
Hamile kaldığında Tanrı Coronis’i koruması için beyaz bir kuzgun görevlendirir. Coronis Apollon’dan hamile iken tanrıyı aldatır ve şahit olan beyaz kuzgun bunu tanrıya anlatır. Durumu öğrenen Apollon çok öfkelenir ve kardeşi Artemis’den Coronis’i öldürmesini ister. Artemis Coronis’e oklarını gönderir. Apollon çok pişman olmuştur ancak iş işten çoktan geçmiştir. Apollo Coronis’in cenazesini yakmak için odun yığınının üzerine bırakırken hamile olduğunu fark eder ve karnını yarıp bebeği çıkarır. Bazı anlatılarda bunu yapan Hermes’tir. Bebek ise hala hayattadır. Adı Asklepios olur ve tanrı onu büyütmesi için Kheiron’a emanet eder. Kheiron doğada yaşayan doğanın sırrına ermiş bir mitolojik karakter olarak tanınır. Asklepios’a şifalı otlar hakkında bildiklerini anlatır ve Asklepios büyüdüğünde tıbbın tanrısı olur.
Kuzgun’un Cezası
Apollo’nun sevgilisini emanet ettiği kuzgunun da bir cezası vardır. Mitolojiye göre o güne kadar yeryüzündeki tüm kuzgunlar beyazdır. Sevgilisine iyi bakmadığı için Apollo kuzgunu siyaha çevirir. İşte bugün gördüğümüz kuzgunların siyah olmasının nedeni bu mitolojik hikayeye dayanır.
Anadolu’daki Apollon Tapınakları
Apollon tapınaklarının en ünlüsü Delphi’deki kehanet merkezidir. Ancak kolonileşme hareketi ile Anadolu’ya göç eden Yunan halkları beraberlerinde inanç ve kültürlerini de getirmiş ve Anadolu’da Apollon’a adanmış birçok tapınak ve kutsal alan inşa edilmiştir. İşte bazıları:
Didyma Apollon Tapınağı
Aydın ilinde yer alan bu tapınak, Antik Çağ’ın en önemli Apollon tapınaklarından biridir. Tapınak, M.Ö. 7. yüzyılda inşa edilmiş ve büyük ölçüde günümüze kadar ulaşmıştır. Tapınak, Apollon’un kehanetleri için Anadolu’daki en önemli merkezdir. Daha fazla bilgi için buradan yazımıza ulaşabilirsiniz.
Side Apollon Tapınağı
Antalya‘nın Manavgat ilçesinde yer alan Side’de bulunan bu tapınak, Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilmiştir. Tapınak, Apollon ile birlikte Artemis’e de adanmıştır. Daha fazla bilgi için buradan yazımıza ulaşabilirsiniz.
Hierapolis Apollon Tapınağı
Pamukkale‘deki Hierapolis antik kenti içinde yer alan bu tapınak, Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilmiştir. Tapınak, Hierapolis antik kentindeki diğer önemli yapılarla birlikte UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Daha fazla bilgi için buradan yazımıza ulaşabilirsiniz.
Antandros Apollon Tapınağı
Balıkesir‘in Edremit ilçesinde yer alan Antandros antik kentinde bulunan bu tapınak, M.Ö. 3. yüzyılda inşa edilmiştir. Daha fazla bilgi için buradan yazımıza ulaşabilirsiniz.
Sagalassos Apollon Tapınağı
Burdur ilinde bulunan Sagalassos Apollon Tapınağı, Roma döneminde inşa edilmiştir. Tapınak, Apollon’a adanmıştır ve antik kentteki en önemli yapılar arasındadır. Daha fazla bilgi için buradan yazımıza ulaşabilirsiniz.
Bunlar, sadece Anadolu’da bulunan bazı Apollon tapınaklarıdır. Anadolu, antik dönemde birçok farklı uygarlığa ev sahipliği yaptığı için, Apollon’a adanmış başka tapınaklar da olabilir.