Fahişe Phryne , M.Ö. 371 yılında Boeotia’da doğdu. Atina‘da çocukluğunu ve ergenliğini bir hetaira olarak çalışarak geçirdi.
Hetaria günümüzde hayat kadını anlamını taşımaktadır. Ancak antik Yunan’da Hetaria’lar günümüzdeki fahişelerden farklı olarak dil, felsefe, güzel konuşma bilen donanımlı kadınlar olarak anlatılıyor. Kendi müşterilerini kendileri seçen, üst düzey insanların tertip ettiği toplantı ve eğlencelere giden Hetaria’lar cinsel figür olarak değil eşlikçi olarak betimleniyor. Erkeklerin düzenledikleri toplantılara ücreti karşılığında davet edilir, bu sayede siyasetten, felsefeye birçok konuda bilgi sahibi olurlardı.
Phryne ile ilgili birçok hikâye var.
Güzelliği ve zekası ile hep övgüyle bahsedilen Phryne bu yüzden zamanla öne çıkmış. Özellikleri ve güzelliği ile en çok tercih edilen özel Hetaria’lardan olmuş ve bu sayede bir servet kazanmış.
Dönemin filozoflarının şu sözleri günümüze ulaşmıştır.”Phryne işinde çok iyiydi. Vücudunu ve zekasını en yüksek teklifi verenlere satarak bir servet kazandı”
Üçüncü yüzyıldan kalma bir yazar Athenaeus’a göre, Phryne M.Ö. 335’te Büyük İskender’in yıktığı Yunan kenti Thebes’in duvarlarını yeniden inşa etmeyi teklif etti. Tek koşulu, duvarlara “Büyük İskender tarafından yok edildi; Phryne tarafından tarafından yeniden inşa edildi ” yazılmasıydı. Buradan servetinin geldiği noktayı tahmin edebiliyoruz.
Praxiteles’in Knidos Aphrodite’si
Başlarda müşterisi sonradan sevgilisi olduğu düşünülen heykeltıraş Praxiteles onu, antik Yunan’da bir kadının ilk çıplak heykeli olan Knidos Afrodite’si heykelini yaparken model olarak kullandı. Sonrasında bir törende denize çıplak girdiği söylenen efsanevi fahişe Phryne Antik Yunan’da yargı karşısına çıktı. Kadının günlük yaşamda adının olmadığı, çıplaklığın sadece Tanrı ve Tanrıçalara özgü olduğu Antik Yunan’da karar Phryne için olumsuz gibi görünüyordu.
Rivayete göre Phryne hakimlerin ” Sen nasıl soyunursun” sorusuna cevaben işte böyle diyerek mahkeme salonunda soyunmuştur. Diğer bir rivayet ise; savunucusu, ünlü hatip Hypereides’in son çare olarak hakemlerin kararını etkilemesi için Phryne’nin kıyafetini bir anda üzerinden çekerek çıkardığıdır.
Sonuç olarak Phryne’nin güzelliği hâkimleri de etkilemiş, gördükleri kusursuz güzellik onu “Aphrodite’nin rahibesi” olarak düşünmelerine neden olmuştur. Phryne’ye bu güzelliği veren tanrı ancak Afrodit olabilirdi. Bu yüzden Phryne’ ye acı çektirmek, cezalandırmak tanrıların intikam almasına sebep olabilir diye düşünüp herhangi bir ceza vermemişlerdir.