Son günlerde sosyal medya gündeminde ilk sırada olan Antik Yunan kabartmasına yakından bakalım.
Tartışmalar ABD’deki J. Paul Getty Müzesi’nde sergilenen bir Antik Yunan kabartma heykelinden kaynaklanıyor. Bir anıt mezar kabartmasında oturan bir kadın ve kıyafetlerinden köle olduğunu düşündüğümüz bir kız çocuğu betimlenmiş.
Kadın kız çocuğunun sunduğu günümüz dizüstü bilgisayarlarına benzeyen bir şeyi inceliyor. Sosyal medyada bunun dizüstü bilgisayar olduğuna dair bir çok teori tartışıldı durdu. Peki gerçekten uzaylılar Yunan’lılara bu teknolojiyi gerçekten getirmiş miydi? Zaman makinesi bulunmuş ve gelecekten birileri Antik Çağ Yunan dünyasına ışınlanmış ve giderken kibarlık edip yanına bu hediyeyi mi almıştı?
Kenarında görünen iki delik gerçekten USB girişi mi?
Cevap tabi ki hayır.
Şimdi kabarmaya şöyle bir bakalım. Kadın süslemeli bir oturakta oturuyor. Bu Antik Yunan ve Roma döneminde insanların bu mezarda yatan kadın zengin bir aileye mensup deme şekli. Sosyal statü mezar stelleri ve heykellerde birkaç şekilde anlatılabilirdi. Bu da onlardan biri. Zaten kadının kolundaki takılardan zengin olduğunu yine anlayabiliriz.
Şimdi biraz Antik Yunan’da kadının yerinden bahsedelim. Kadın genelde seramik üzerinde günlük işleri yaparken, ev içinde tasvir edilmiş. Ev dışına sadece doğum, ölüm gibi rituellerde çıkabiliyordu.
Evlilikleri babayla eş adayı arasında bir anlaşma ile olur, kadına sorulmaz ve eş öldüğü takdirde erkek çocuk yok ise miras ailede kalsın diye en yakın akrabayla evlendirilirdi. Kadınla evlenecek bir erkek akraba yok ise Yunan yönetimi kadına bir eş belirlerdi. Yani kısaca Sparta kadınları hariç Antik Yunan’da kadının adı yoktu. Eğer bir kadın sokaktaysa bu onun yaşlı ve kimsesiz olduğu anlamına gelirdi. Okuma yazma konusuna gelince; sadece aristokrat kadınlar ve hetaria (eşlikçi) olarak çalışan kadınlar okuma yazma biliyordu.
Kabartmamıza dönecek olursak, birinci ihtimal kadın kölenin tuttuğu bir mücevher kutusunu inceliyor ve yine ben zengin bir kadınım benim kutularım , mücevherlerim var demek istemiş.
Diğer ihtimalle köle kızın bir “diptychon” tuttuğu. Kabartmada kadının aristokrat bir kadın olduğu, okuma yazma bildiği vurgulanmak istenmiş.
Şimdi gelin Diptychon ne demek ona bakalım.
Diptychon; birbirine bir menteşe kullanılarak tutturulmuş, kitap kapağı gibi açılıp kapanabilen içi balmumu kaplı ikiz levhalara Romalılar tarafından verilen bir isimdir. Romalılar bu balmumu levhalara Stylus denilen uzun ince çiviye benzer kalemlerle yazar, not alır ve genellikle Stylus ve Diptychon’ larını yanlarında taşırlardı.